Hidrolik ve pnömatik sektöründe hem Türkiye’de hem dünyada yaşanan gelişmeler, bu sayımızın ana temasını oluşturuyor. Eylül–Ekim 2025 tarihli 139. sayımızda; yatırımlardan inovasyona, fuarlardan teknik çözümlere kadar geniş bir yelpazede içerikler sunuyoruz.
Türkiye’de sektörün yeni yatırımlarla güçlendiği bir döneme giriyoruz. Sayfa 6’da detaylarını bulacağınız bu haber, yerli üretimin ve teknolojik dönüşümün ne denli ivme kazandığını gösteriyor. Küresel ölçekte ise hidrolik ve pnömatik alanındaki yenilikler, rekabetin yönünü belirlemeye devam ediyor (s.8).
Bu yıl HPKON 2025’e doğru ilerlerken, sanayi, akademi ve mühendisliği bir araya getiren bu geleneksel buluşmanın heyecanı sayfalarımıza da yansıdı. AKDER Başkanı Mark Minasyan’ın çağrısı, sektörün geleceğini birlikte şekillendirme vizyonunu ortaya koyuyor (s.10–12).
Fuar gündeminde ise EMO Hannover 2025’te öne çıkan start-up’lar ve MEEXX 2025 için yapılan güç birlikleri dikkat çekiyor. Konya’dan dünyaya açılan Hydrotime gibi başarı hikâyeleri, yerli markaların küresel sahnedeki yerini pekiştiriyor (s.14–20).
Ürün teknolojileri bölümümüzde bu sayıya özel olarak Bosch Rexroth’un eLION elektrikli pompa sistemlerinden Festo’nun kontrollü pnömatik çözümlerine, Eaton’un enerji verimli valflerinden ECOROLL’un skiving teknolojisine kadar birçok yenilikçi çözüm yer alıyor. Her biri, üretim süreçlerinde verimliliği ve sürdürülebilirliği artırmaya yönelik önemli adımlar sunuyor (s.24–39).
Makale bölümümüzde ise “İşin Anahtarı: Bulunmayanı Var Etmek” başlığıyla inovasyonun özüne dair ilham verici bir yaklaşım sunuyoruz. Ayrıca “Hidrolik Yağda Su” konulu teknik analizimiz, filtrasyon teknolojilerinin kritik rolünü ele alıyor (s.40–44).
Bu sayımızda yer alan tüm içerikler, sektörün nabzını tutarken aynı zamanda geleceğe dair güçlü bir vizyon sunuyor. Dergimizin 139. sayısında buluştuğumuz için mutluyuz. Bir sonraki sayıda görüşmek dileğiyle.
Saygılar.
Ahmet Pelit
Yazıyı Paylaş: