Çelik Sektörü, 2023 Yılında 40 Milyon Tonun Üzerinde Üretim Hedefliyor
Türkiye Çelik Üreticileri Derneği Genel Sekreteri Veysel Yayan, Şubat sayımıza özel çelik sektörünün 2022 yılını değerlendirerek 2023 yılı beklentileri paylaştı
Türkiye Çelik Üreticileri Derneği Genel Sekreteri Veysel Yayan, Şubat sayımıza özel çelik sektörünün 2022 yılını değerlendirerek 2023 yılı beklentilerini paylaştı.
2022 Yılı Sektör Değerlendirmesi
Rusya-Ukrayna savaşı sonrasında, AB‘nin yaptırımlarına, Rusya’nın AB’ye doğal gaz ihracatında kesintiye giderek karşılık vermesi, AB’de gaz arz tedariğinin azalması sonucunu doğurdu. Bununla birlikte, yaşanan küresel durgunluk, birçok AB çelik şirketini, üretim tesislerini kapatmak zorunda bıraktı. 2022 yılının ilk çeyreğine bakıldığında, AB’li üreticilerin karşılayamadığı talebi Türk üreticilerinin karşılayacağı ve Türk çelik sektörünün krizden olumlu şekilde etkileneceği yönünde beklentiler oluştu. Ancak, ülkemizde Ağustos ayı itibariyle doğalgaz ve elektriğe getirilen zamlar sonucunda, Türk üreticiler faaliyetlerini kısmaya başladı ve kapasite kullanım oranları %51 seviyesine kadar geriledi. 2022 yılının 3. çeyreğinde ülkemizde enerji maliyetlerinin artması, Türk çelik sektörünün krizden olumlu etkileneceği yönündeki beklentileri rasyonel olmaktan çıkardı. Bu koşullar neticesinde, 2022 yılında; ana ihracat pazarımız olan AB’ye yönelik çelik ürünleri ihracatımızda; miktar bakımından %31, değer bakımından %27’lik bir gerileme yaşanırken, toplam çelik ihracatımızda da bir önceki yıla göre miktar yönünden %23,5’lik, değer yönünden %15,7’lik gerileme kaydedildi. Çelik üreticilerimiz, ihracattaki bu düşüş sonrasında kayıplarını telafi etmek amacıyla yeni pazar arayışlarına girerek özellikle Balkanlar gibi alternatif pazarlara yönelik ihracatlarını ciddi seviyelerde artırdılar. İhracattaki azalışa karşılık, Rusya, Hindistan ve Çin’den dampingli fiyatlar ile yapılan çelik ürünleri ithalatının olağanüstü ölçülerde artması, çelik sektöründeki açığın büyümesinde; 2021 yılında %115 olan ihracatın ithalatı karşılama oranının, 2022 yılında %89 seviyesine kadar gerilemesinde etkili oldu.
2021 yılının Aralık ayında üretimde gözlenen düşme eğilimi, 2022 yılının ikinci yarısında %30 seviyelerine çıkarak ivme kazandı. Ham çelik üretiminde önceki yıla göre %13 oranında düşüş yaşayan Türkiye, dünya ham çelik üretimi sıralamasında, Almanya’nın ardından 8. sırada yer aldı. Üretimdeki düşüş, kapasite kullanım oranlarına da yansıdı ve 2021 yılında %74,8 seviyesinde olan kapasite kullanım oranı, 2022 yılında %63,7 seviyesine geriledi.
2022 yılında nihai ürün tüketimi, imalat sanayindeki daralmanın etkisiyle %2,6 azalarak 32,5 milyon ton oldu. Toplam çelik ürünleri tüketimi içinde %30 olan ithal ürünlerin payı, yassı ürünlerde %49 gibi olağanüstü yüksek rakamlarda seyretmeye devam etti.
2023 Yılı Beklentiler
Türk çelik sektörü açısından rekor seviyelere ulaşan 2021 yılındaki üretim ve ihracat performansının ardından, 2022 yılını çelik sektörümüz açısından olumsuz koşulların hakim olduğu kayıp bir yıl olarak değerlendirebiliriz. Bu olumsuzlukların arkasında her ne kadar Rusya-Ukrayna savaşı ve Çin’de artan pandemi vakaları gibi uluslararası krizler yatsa da, Türkiye’nin ham çelik üretiminin düşmesindeki ve ihracat rakamlarının azalmasındaki başlıca sebep Ağustos ayında enerji maliyetlerinin artmış olmasıdır. Bunun neticesinde, 2022 yılında ülkemiz ile Uzak Doğu ve Orta Doğu ülkelerindeki üretim maliyetleri arasında oluşan ciddi farklar yüzünden, Türk Çelik Üreticileri rekabet güçlerini kaybetti. Birçok üretici, üretim faaliyetlerini durdurmak mecburiyetinde kaldı. Bu durumun, 2023 yılında tekrarlanmaması ve yaşanan kayıpların telafi edilmesi, çelik sektörümüz için büyük önem arz etmektedir.
2023 yılının ikinci ayı, Rusya- Ukrayna arasındaki savaşın belirsizliğini koruması ile birlikte, küresel durgunluğun devam edeceği değerlendirilmektedir. Ancak, 2023 yılında, söz konusu savaş koşullarının hafiflemesine paralel olarak, piyasalardaki belirsizliklerin ortadan kalkması ve 2022 yılının son ayında düşmeye başlayan enerji maliyetlerinin, yeni yılda da düşüşünü sürdürmesi ile kapasite kullanım oranlarının artış eğilimi içerisine gireceği değerlendirilmektedir.
Korumacı ticaret politikalarının esnetilmesi ile dampingli ihracatın sonlandırılması sonucunda ülkemizin yeni kapasitelerinin uluslararası pazarda ve iç piyasada talep bulacağı öngörülmektedir. Bunun sonucunda 2023 yılında yeni kapasitelerin devreye girmesi ve mevcut kapasitelerin kullanımı sonucu, 2021 yılında ulaşılan rekor üretim seviyesi olan 40 milyon tonun üzerinde bir üretim hedeflenmektedir.
Diğer taraftan, hâlihazırda AB’nin belirlediği hedeflerle paralel bir şekilde Yeşil Mutabakata uyum çalışmalarını sürdüren ülkemizin, 2023 yılının 1 Ekim tarihinde yürürlüğe girecek olan Sınırda Karbon Vergisi ve bununla birlikte uygulamaya aktarılacak olan AB Emisyon Ticaret Sistemi’ne (ETS) uygun ulusal ETS programlarını oluşturması, sektörümüzün rekabetçi gücünü korumasını teminen oldukça önem taşımaktadır. Bunun neticesinde, 2023 yılında, sektörün yeşil dönüşümü konusunda acilen somut adımlar atılmasına ihtiyaç duyulmaktadır.
Veysel Yayan
Genel Sekreter
Türkiye Çelik Üreticileri Derneği